Pozitif Dayanışma
4 min readMay 15, 2020

--

Etrafımda HIV ile yaşayan arkadaşlarım da olduğu için HIV Pozitif tanısı alırsam dünyanın sonu olmayacağını biliyordum!”

33 yaşında Kocaeli’nde yaşayan, kendisini eşcinsel erkek olarak tanımlayan bir arkadaşımız pozitif öyküsünü bizlerle paylaştı. HIV Pozitif tanısı alalı henüz iki ay olduğunu belirten plusbiryaşam adlı rumuza sahip akranımız, ilk olarak en yakın arkadaşına tanısını söylemiş ve arkadaşından gelen “şimdi ne olacak?” sorusuyla karşılaşmış.

Pandemi döneminde tanı almış olması sebebiyle tedaviye başlayamadığını belirten plusbiryaşam, pandemi gibi dönemlerde de HIV pozitifleri gören, gözeten sağlık hizmetlerine erişimin ne kadar önemli olduğunu bize bir kere daha gösteriyor.

HIV ile yaşamak hayatını nasıl etkiledi ya da değiştirdi?

Tanı almamın hemen ertesinde tedavi göreceğim hastane korona dolayısıyla pandemi hastanesi olduğu için tedaviye başlayamadım.

HIV ile yaşarken olumlu ve/veya olumsuz neler deneyimledin?

Hayatım devam edecek. Ailemin yanına yerleşmem, çalıştığım işten ayrılmam gerekti. Sadece bundan sonrasında ne yapacağımı düşünüyorum.

HIV ile yaşarken başına gelen ilginç/şaşırtıcı/farklı bir olay var mı?

Hazır işten ayrıldım, ailemin yanına geldim, düzenli bir hayatım olacak spor salonuna gider hayal ettiğim vücudu yaparım dedim, spor salonları kapandı evde yapıyorum. İmaj yaparım saç sakal bırakır istediğim görünüme kavuşurum dedim, berberler kapalı. Doğaya uzanır kamp kurar bol bol gezerim dedim, korona sebebiyle evdeyim.

HIV pozitif olmak ile ilgili ailenden ya da çevrenden duyduğun şeyler nedir?

Ailemle paylaşmadım. Duyan birkaç arkadaşım kendine dikkat et aman korona falan var sana bir şey olmasın diyorlar sürekli.

Hikâyemi doğrudan kendim yazmak istiyorum diyorsan burası senin…

“Düzenli olarak test yaptıran, sağlıma takip eden birisiydim. Son bir yılda bunu nedense savsaklamıştım. Etrafımda HIV ile yaşayan arkadaşlarım da olduğu için HIV Pozitif tanısı alırsam dünyanın sonu olmayacağını biliyordum! İzmir’e taşınmıştım, gideyim bir test yaptırayım dedim. Pozitif olduğumu öğrendim, ilk önce “nasıl olur gerçekten oldu mu ben şimdi ne yapacağım.” diye düşünerek iş yerimden samimiyetine güvendiğim bir arkadaşıma durumu anlattım. Sanki o da böyle bir şey bekliyormuş gibi haberin insanlar tarafından öğrenilmesini sağladı.

Senelik izne çıkarıldım. Bağlı bulunduğum kurumun sağlık yönetmeliği HIV ile yaşayan bireylerin işten uzaklaştırılmasını öngördüğü için hayatımda farklı bir dönem başladı. İzmir Hıfzıssıhha’ya gönderilen kan örneğimin doğrulamasını bekliyordum, güya beni arayacaklarını söylediler ama kendi çabamla sonuca ulaşmam gerektiğini Hıfzısıhha’ya gidince fark ettim.

İzmir’i hiç bilmiyorum sanırım Karabağlar’da olan Hıfzısıhha Enstitüsüne gittim, kimle görüşeceğimi dahi bilmiyordum binayı buldum ya gerisini de yaparım elbet diyerek içeri girdim. Danışmaya benim doğrulama için kan örneğim gelecekti onun için geldim dedim, telefonla birini aradı, bir görevli geldi ona da doğrulama için geldiğimi söyledim, o bir başkasına sormak için içeri gitti.

Geldiğinde ifadesindeki ciddiyetsizlik sinirimi bozsa da bana bulaşıcı hastalıklar şubesine gitmemi söyledi, nerede olduğunu sorduğumda bilmiyorum belki Konak tarafındadır dedi, nasıl gideceğimi sorduğumda Google’a bak bulursun dedi hasbinallah diyerek binadan çıktım. Üst tarafta bir bina daha dikkatimi çekti binaya gidip güvenliğe sordum meğer beni yönlendirdikleri yer oranın ikinci katındaymış.

Tamam dedim, uğraşacağım şeyler demek hastalıktan çok insanlar...

Şubeye gittiğimde sanki beni aramışlarcasına gayet işlerinin ehli ciddi bir ifadeyle bana HIV hakkında bilgilendirme yapıp doğrulamamı verdiler. Artık HIV pozitif olduğumdan emindim. Nasıl oldu virüsü kimden aldım şimdi ne olacak gibi bir yığın soruyla iş yerime durumu bildirmek için oradan ayrıldım. Artık bu işte görev yapamayacağım için beni tedaviden ziyade alacağım görev yapamaz raporu ve prosedürler bekliyordu. Ne de olsa malulen emekli edecekler... Beni rapor almam için hastaneye sevk ettiler.

Orada kurula girmem gerekiyordu ve durumu izah ettiğim birkaç doktor içeride ben varken ‘randevulu hastamı almam gerekiyor’ diyerek hiç tanımadığım bir başka hastanın önünde durumumu izah etmeme sebep oldu. Doktora, ‘bakın hasta gizliliği hakkım var’ dememe rağmen randevu al gel o zaman diyerek sabrımı zorlamasına rağmen nihayet imzayı alarak enfeksiyon hastalıkları doktoruna ulaşabildim.

İlk defa karşılaştığı bir durum olduğu için bir yığın kanun maddeleri vesaire uğraştı sağ olsun. Ben gecelerdir sabahlara kadar durumu araştırdığım için ilgili maddeleri kendisine söyledim. Hastalık teşhisinin gizli kalması hakkım olduğunu düşünüyorduk ikimiz de fakat rapora açık açık yazılmasını sağlık kurulundan ısrarla istediler. Bu nedenle tüm muhataplarım durumu öğrenmiş olacaktı.

Görev yapamaz raporumu aldım, iş yerine teslim ettim ama sanki artık benim hayatım bitmişçesine herkes tuhaf davranıyordu bana, herkes öğrenmişti bir an evvel kurtulmalıydım o ortamdan.

Kocaeli’ye ailemin yanına gitmek üzere yola çıktım ama kafamdaki düşünceler bitmiyordu. Nasıl olabilirdi şimdi ne yapacaktım... üstüne geçmiş olsun telefonları gelmeye başladı, öğrenmeyen kalmamıştı beni seven sevmeyen tüm iş ortamı biliyordu artık. Aradan birkaç gün geçti tedaviye başlamak için randevumu aldım hastaneye gittim.

Allah’ım böyle iyi doktorlar hala yaşıyor mu sana şükürler olsun diye düşünerek gayet güzel geçen doktor görüşmem ile 11 tüp kanımı verdim ve tahlil sonuçları için 20 gün saymaya başladım. Tabi iş yeri telefon trafiği durmuyor İzmir’e çağırdılar beni, gittim oradan bir üst kurula Ankara’ya gönderdiler, oradan da bir sağlık raporu gerekiyormuş... tahlilleri verdim ve Türkiye’de ilk korona vakası görüldü... direk eve döndüm salgın sebebiyle kısıtlamalar vesaire derken hala beklemedeyim.

İlk başlarda evde olmak güzel olsa da kafamdaki çılgın düşünceler iyice huzurumu kaçırıyordu.

Zamanla duruma alıştım. Keyfim gayet yerinde ama tedaviye başlamak için salgın önlemlerinin geçmesini bekliyorum. Bu arada HIV pozitif birkaç kişiyle diyalog kurma şansım oldu, hala daha anlayamadığım bir şey neden herkes birbirine cd4 sayısını ve öğrenme zamanını soruyor... ve internet ortamında durumu dalga geçme malzemesi yapan o kadar çok insan var ki bunu neden yapıyorlar... benim hikayem de bu şekilde aranıza hoş bulduk.”

--

--